Merhaba Next.web.tr Misafiri! Forum Sitemize Hoşgeldin.

Sitemize üye olarak ayrıcalıklarımızdan yararlanabilirsiniz.

or Kayıt ol

özlü sözler

cafi

0
Özel Üye
5 Kas 2013
5,639
57,979
113
izmir çamdibi
XLXag3.jpg
 

DOST_6080

0
Üye
4 Şub 2015
4,963
15,678
113
60
TüRKİYE CUMHURİYETİ
İYİ GÖR , İYİ DÜŞÜN ,İYİ OLSUN


Usta – çırak

Usta – çırak ilişkilerinin önemli olduğu zamanlarda, çıraklar ustalarından icazet (onay) almadan bulundukları müesseseden ayrılmazlarmış. Ancak usta “tamam evladım artık sen her şeyi öğrendin, bu zanaatı kendi başına yapabilirsin” der ve o zaman ayrılığa izin verirmiş. Ustalar hem çırağının geleceğini düşünürmüş, hem de çırak hünerlerini iyice gösterebilsin ki bu kişi için “falanca ustanın çırağıydı” desinler ve kendi ustalığına bir laf gelmesin.

İşte o devirde bir çanak, çömlek ustası varmış. Yanındaki çıraklarına tüm hünerlerini öğretir sonra “sen oldun” diye el verip çırağını kendi işini kurması için yollarmış. Günlerden bir gün bu ustanın yanında çalışan bir çırak ustasına gitmiş ve “ben oldum artık ayrılmak istiyorum” demiş. Usta ise “evladım daha senin vaktin var” diye çırağını geri çevirmiş. Hikayemizdeki çırak ise her seferinde daha kısa aralıklarla olmak üzere sürekli “usta ben artık oldum, ayrılmak istiyorum” diye ustasını sıkıştırmaya devam etmiş. Ancak ustası her seferinde “oğlum daha her şeyi öğrenmedin, biraz sabırlı olmalısın” cevabını vermiş. Bir gün çırak, artık ustasının bu cevabından sıkılmış olsa gerek, “usta ben ayrılıyorum” demiş ve gidip sokağın öbür ucuna kendi çömlek atölyesini kurmuş. Her gün ustasından önce kendi işe gelir olmuş, ustasının aldığı tarladan toprak getirip, ustasının kullandığı su kuyusundan taşıdığı sularla çamuru yapmış, ayrılırken ustasının hediye ettiği çıkrıkta döndürüp, ustasından gördüğü hünerlerle neredeyse ustasından daha güzel çömlekler yapmaya başlamış. Ancak çömlekleri fırınlayıp fırından çıkardıktan bir müddet sonra bütün çanak, çömleklerin üzerlerinde çatlaklar oluşmuş. Binlerce güzel çömlek yapmış lakin hepsinin fırından çıktıktan sonraki çatlamalarının önüne geçememiş. En sonunda boynu eğik vaziyette ustasının yanına gitmiş ve durumu anlatarak hatasının nerede olduğunu sormuş. Ustası da ona hiçbir kibir göstermeden, yaptığı çanakları fırına sokmadan önce çanakların üzerlerinde gözle bile zor gözükebilen minik hava kabarcıklarının püf, püf diye üfleyerek söndürülmesini ihmal ettiğini göstermiş. Bizim çırak ise ustasının yanında çalışırken o zamana kadar benim ustam neden çanaklara bakıp onların üzerine püf diyerek kederleniyor diye düşünürmüş. Oysa püflemenin bu zanaatın “PÜF NOKTASI” olduğunu o an öğrenmiş.

Kısacası bizim de diğer endişemiz; çırağımızın bizimle çalıştığı kısa sürede yeni pozisyonunun gerektirdiği tüm sorumlulukların PÜF NOKTALARINI öğrenip öğrenmediğidir.
 

DOST_6080

0
Üye
4 Şub 2015
4,963
15,678
113
60
TüRKİYE CUMHURİYETİ
Hintli bir yaşlı usta
Hintli bir yaşlı usta, çırağının herşeyden sürekli şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.

"Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "Acı" diye yanıt verdi.

Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:

"Tadı nasıl?"
"Ferahlatıcı" diye yanıt verdi genç çırak.
"Tuzun tadını aldın mı?" diye soran yaşlı adamı, "Hayır" diye yanıtladı çırağı.

Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:

"Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir.

Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.
 
Son düzenleme:
Üst